Turizmde karadenizin yükselen trend şehri Ordu

Yeşilin, kahverengi ve mavinin; sarı ile yeşil tonun renk cümbüşü içerisinde; iç içe kucak kucağa birlikte kardeş gibi yaşadığı cennet bir bölge düşünüp zihninizde  hayal edin.
Kimlerin uzun süren otobüs yolculuklarında Karadeniz bölgesine yolu düştü bilmiyorum.
Öteden bu yana dünyanın ve Türkiye’nin bir çok farklı noktalarını tek başına seyahat ederek araştırmalar yapan bir seyyah olarak nereden bilebilirdim ki yıllar öncesinde  defalar ile geçtiğim Ordu şehrine yolumun yeniden düşerek şehrin altını üstüne getirip dağ bayır, dere tepe demeden araştırmalarda bulunacağımı hiç aklıma bile getirememiştim !!

 

Yaslı Gittim Şen Geldim  Aç Koynunu Ben Geldim. Sana Bir Çift Sözüm Var, Çok Uzak Yoldan Geldim !

Yaslı Gittim Şen Geldim  Aç Koynunu Ben Geldim. Sana Bir Çift Sözüm Var, Çok Uzak Yoldan Geldim !

Hayat döngüsü dedikleri işte böyle garip bir şey olsa gerek. İnsanoğlu kanadı kırık bir kuş, bir yaprak misali, hoyratça bir oraya; bir buraya savrulur gider. Kader ve alın yazgısının nasıl olacağını, yaşam denen ince hayat çizgisinin nereden alıp nerelere götüreceğini tahmin bile edemeden.
Dedim ya hayat işte bu. Kâh bugün burada, yarını kim bilir nerede olursun orası meçhul.

Şehrin Merkezinden Boztepenin Güzelliğine Doyum Olmuyor !

1976 senesinde Rahmetli babamın geçirdiği talihsiz kazadan dolayı; yıllardır hasta olarak yattığı birkaç metrekarelik odasının duvarında asılı duran, yıllara meydan okumuşçasına eskimeye yüz tutmuş kırık dökük antika Torsan marka radiodan dökülen nağmelerle, Trt Yurttan Sesler Korosu halk müziği sanatçılarının seslendirdiği Anadolu türküleri ile büyümüştüm.
Daha çocuk yaşlarımda rahmetli babamın sayesinde tanımıştım Trabzon Akçaabat’ lı  Türk halk müziği sanatçısı Süreyya Davulcuoğlu’ nu, Ordu’ lu Ümit Tokcan’ ı, Seyfettin Tomakin ‘ i ve yurttan sesler topluluğu sanatçılarını.

Rahmetli Kamil Sönmez Ağabeye Fatiha Duamı Eksik Etmedim !

1985 senesi Ankara’da ortaokul okuduğum yıllar idi. Yenimahalle 50.Yıl Yetiştirme Yurdunda yaşadığım dönemde yurt arkadaşlarım ile birlikte davetli olarak gittiğimiz Selim Sırrı Tarcan Kapalı Spor Salonunda ücretsiz halk konserinde karşılaşıp türküler üzerine uzun sohbetler etmiştim Ordu Perşembe’li Türk Halk Müziği sanatçısı rahmetli Kamil Sönmez ağabey ile konser öncesi.
Çocukluk yıllarımın gizli türkü kahramanları idi kimselere bahsedemediğim; Seyfettin Tomakin, Ümit Tokcan, Kamil Sönmez ve diğer Karadenizli sanatçılar.
Ufakken bahçemizdeki koca dut ağacına çıkar; Seyfettin Tomakin’in o dönemler dilimden hiç düşürmediğim meşhur türküsü :
Müdür beyin yeşil kürkü
Yeni çıktı bu türkü
Müdür bey izin verirse
Söylenecek bu türkü de yanıyom ben…; diye avazımın çıktığı kadar mahalleye ağaç tepesinde bedava konser verdiğim günlerim aklıma gelirdi !!
Hekimoğlu’ nu ve Ordu’ nun dereleri aksa yukarı aksa; vermem seni ellere Ordu üstüme kalsa sürmelim aman türküsü ile tanımıştım sevgili Ümit Tokcan’ı radio konseri yıllarında.
Ordu olur da rahmetli Kamil Sönmez ağabeyi yanık sesi ve yöre ağzı ile seslendirdiği:
Akşam oldu yaniyi da Ordu’nun ışıkları,
Ne hoşuma hoşuma gidiyi da yarimin danışıklari türküsünü ve kendilerini unutmamın mümkün olmadığı gibi; hafsalamda geniş yer etmişti yıllardan bu yana.
Kaç nesil Ordu türküleri ile büyüyüp Karadeniz türküleri ile paslanmış olan kulağının pasını attı bilinmez ama çocukluğumdan bu yana türkülere gönül vermiş olarak büyüdüm rahmetli babamın sayesinde.

Köylü Amcalar İle Hem Sohbetler Edip Hem Arazide Birlikte Çalıştık !

Kırsal  köy yerleşim yerlerine gerçekleştirdiğim seyahatlerimde yörede yaşayan insanların evlerinde misafir olur, fındık üzerine sohbetler eder, sıkıntılarını dinleyip dertlerine ortak olur, teyzeler, amcalar ile yöre türkülerini; Ordu yol karşılamasını birlikte okur, kimi zaman hüzünlenir; kimi zaman ise üç yaşındaki çocuklar gibi şen şakrak sevinirdik.

TURİZM – DOĞAL GÜZELLİKLER –

Ohtamış Şelalesi Bölgeye En Fazla Turist Çeken Şelaledir !

Ordu şehri engebeli denize paralel yapısal arazi şekli bakımından diğer bölge şehirleri ile aynı karakteristik iklim özelliklerine sahip olmuş olsa bile; umumiyetle yağışların bol olduğu nisan ayı başları ve mayıs ayı ortalarına rastlayan dönemler bölgede bulunan akarsu ve derelerden topladığı akıntılar ile çoştukça coşmakta; kabına, yatağına sığamamaktadır şelaleler. Ordu şehrinin tam bir şelaleler şehri olduğunu söylemek mümkündür dersem konu hakkında asla yalan söylememiş olurum.

Bölgeye Arap Devletlerinden Akın Akın Arap Turistler Gelmektedir !

Ordu merkeze 23 kilometre mesafede bulunan Ulubey ilçesi köy sınırlarındaki şelaleleri görmek için özellikle mayıs ayında havaların da ısınması ile birlikte yerli insanların haricinde son zamanlarda bölgeye akın eden Arap turistler tarafından en çok uğranılıp ziyaret edilen yerler arasındadır bu doğal güzellikler.

Kısa Günün Tadını Aynen Şekilde Gördüğünüz Gibi Çıkardım !

Ohtamış Köyü – Ohtamış Şelalesi
Kadıncık ( Kaduncuk ) Köyü – Kadıncık Şelalesi
Çağlayan Köyü – Çağlayan Şelalesi
Şahinkaya Köyü – Gerciş Şelalesi
Karaoluk köyündeki Çisele ( Karaoluk ) çağlanı bölgenin en meşhur şelalelerindendir.

ORDU ŞEHİR – YAŞAM – İNSAN ÜÇLEMİ

Yarım Elma Gönül Alma Diye Atalar Boşa Dememişler !

Hemen hemen tüm Anadolu’da bulunan diğer şehir ve kasabalardaki yerleşik düzene bakılmaksızın bölge insanı özellikle şehirlerine gelen misafirlere karşı çok sıcakkanlı ve misafirperver tutum içerisinde ev sahipliğini sergilemektedir.

Fahri Amca İle Yemek Öncesi Ordu Üzerine Sohbetler Edip Kendisinin Misafiri Oldum !

Karadeniz insanı çok düşkündür özgürlüğüne. Öyle şehirde yaşayan insanlar gibi iç içe yaşamaktan pek haz almazlar. Toprak her şeydir Karadenizli için. Evlerini yüksek dağlık geniş arazilere kurarak çıkarırlar özgürlüğün tadını; ellere nispet yapar, çatlatır  orta yerinden insanları.

Yayla Demek Özgürlük Demektir Karadeniz İnsanı Sevmezler Şehrin Kalabalık Gürültüsünü !

Hangi kapıya gitseniz sizi misafir eder, elinizi boş çevirmez; en güzel şekilde ağırlanırsınız burada geleneklere bağlı kalınarak. Türk örf ve adetlerinden olan misafir karşılama olayı özellikle kırsal yerleşim alanları olan köy yerlerinde daha fazladır. Şehrin en hareketli en yoğun  caddeleri Eski Fidangör ve şimdiki yeni yerinde Ordu merkezde bulunan Yeni Fidangör’dür. Hafta sonları ve özellikle yaz aylarında iğne atsanız yere düşmez durumdadır her iki cadde arası  boyunca.

BİR FINDIĞIN YAŞAM ÖYKÜSÜ – FINDIK DALDA KALMASIN

Her Meyve Kendi Öz Dalında Kendisine Özeldir Derlerdi Büyüklerim !

Her meyve kendi dalında güzeldir; kendi dalına özeldir derlerdi büyüklerim çocukluğumda.
Tarımsal alanda kuşkusuz ilk akla gelen birinci sıradaki ürün olan kabuklu  üretim fındık olacaktır yörede.
Fındık can damarı, yaşam demektir Ordu şehrinde. Burada üretilen fındıklar hem iç piyasada tüketilmekte; öte yandan yurt dışına ihraç edilerek ülke ekonomisine ciddi derecede ihracata bağlı olarak döviz girdisi sağlamaktadır.
Tüm yapılan ince hesaplar fındık üzerinedir Ordu ve çevre ilçelerinde. Kahvehanelerde, evlerde; çarşı pazarda, minibüs yolculuklarında; hatta gurbette bile hep konuşulur öteki memleketlerde bile fındığın durumu. Adına maniler yakılır türküler bestelenir fındık adına.

Ağustos Sıcağında Fındık Toplamak Hayli Zahmetlidir Fındık Bahçelerinde !

Velhasıl insanın olduğu tüm yaşam alanında; tüm sohbetlerde nereden bakarsanız bakın fındık muhabbeti döner durur dilden dillere. Evlatlarını nişanlayıp çeyiz eşyasını dizmek; düğün yapıp mürüvvetlerini görmek, yeni bir ev almak, belki de eskiyen otomobilini satıp yenisini alabilmek hep fındığın kazancına bağlıdır burada !!
Dedim ya size geçim için aklınızda ne varsa her şey fındığa endexlidir burada.
Fındık toplama sezonu iç kesimlerde 1 Ağustosta başlar; sahil kesimleri ise daha erken. 1 ay sürer fındığın toplanması fındık memleketinde. Gurbette başka şehirlerde yaşayan Ordu’ lu vatandaşlar dalındaki taze fındığı toplamak için çoluk çocuk bir aylık da olsa okulların tatil olması ile dönerler fındık memleketine. Aslında fındık toplamak bahanedir hep geçici geri dönüşler için. Maksat hem fındığı dalından taze taze toplamak hem de sıladan memleketten ayrı kaldıkları sevdikleri ile bir araya gelip hasret gidermektir Ordu’da.

Toplanan Fındıklar Bir Güzel Ayrıştırılır Patoz Makinasında Sonrası Harman Edilir Kurusun Diye !

Fındık hasat mevsimi öncesi bir telaştır alır gider ki sormayın ahaliyi gitsin. Geçici tarım fındık işçisi lazımdır daldaki bahçede kalan fındığın toplanması için. Önceki senelerden sürekli gelen  dayı başları ile telefonla haberleşilir hal hatır sorulup hasbihal edilir uzaktan uzağa. Sadece yöre insanı değil; güneydoğudan da gelir çoluk çocuk; cümbür cemaat kamyon kasalarında eşyaları ile birlikte geçici fındık işçileri. Şehrin merkezi ve ilçelerin adeta nüfusu artar; nüfus patlaması olur fındığın o güzel nazlı hatırına. Köyler ilçeler insanla dolar taşar, taşıyamayacak olur koca şehir onca kalabalık insanı bir anda. Sonrası bahçelerde fındık türküleri söylenir gurbetten sılaya doğru alabildiğince.
Fındık hasat toplanmasından sonra sıra gelir ağaçta tek tük kalan, yere düşen fındıkların toplanmasına. Burada yerde ve ağaçta kalan az sayıdaki fındığa ” başşak yapmak” denir. Başşak yapmak öncelikli olarak çocukların görevi olduğu gibi başşaktan elde edilip satılan fındık ise yine başşağı yapan kişinin öz hakkıdır.

Kısa Günün Ganimeti Olarak Bende Bu Kadar Başşak Yaptım Kendime !

Fındık toplama hasadı bittikten sonra bahçeler temizlenir; bir sonraki fındık sezonu için ön hazırlıklara başlanır yeni bir telaş ile. Yorucu iştir fındık bahçesinde tarla temizliği. Otlar dikenler birbirinden ayrıştırılıp kış gelmeden gübreler dökülür ürün daha verimli çıksın diye.
Dedim ya sizlere fındık yoksa yaşam da bitmiştir Ordu şehrinde. Fındık emektir,zahmettir, geçimdir; göz nurudur, sofralarda aştır; alın teridir, aşktan da ötedir.

CANLI HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ – BAL ÜRETİMİ – BALIKÇILIK

Bu Günümü Yörede İnek Otlatmaya Ayırıp İnekler İle Zamanımı Geçirdim !

Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde arazi şartlarını incelediğimiz zaman Ordu şehri ve çevre bölgelerinde yaptığım gözlem ve izlenimlerde özellikle yeşilin fazlaca hakim olduğu içeri kırsal yerleşim alanlarında ağırlıklı olarak sırası ile büyükbaş ve küçükbaş hayvan besiciliği; arıcılık ve Karadeniz’de av mevsimi yasakları sonrası kıyı açık deniz tekne balık avcılığı yapılabilmektedir.
Denizlerden ağlar ile çıkarılan tonlarca çeşit çeşit balıklar gönderilir Perşembe ilçesi balık halindeki soğuk hava balık depolarına.

Av Mevsiminin Gelmesi İle Vira Bismillah Deyip Beklerler Denizden Gelecek Kısmetlerini !

Bir kısmı taze olarak pazar tezgahlarında; balıkçı tezgâhlarında görücüye çıkarlar yeni gelin edası ile.
Soğuk hava depolarında bir güzel şoklanıp bekletilmeye alınır avlanan kasa kasa balıklar.
Sonraki dönemler arz ve talebe bağlı olarak uzun bir yolculuğa çıkarlar başka şehirlere , farklı soğuk hava depolu tırların kasasında başlar çileli yolculukları burada da.
Sofralara misafir olurlar bir güzel mutfaklarda kızartılıp pişirilir yolculuklarının son bulduğu balık pazarlarından satın alınıp afiyetle sofralarda yenilsinler diye.

Bitki Flora Yetersizliğinden Arılar Kamyonlar İle Başka Şehirlere Götürülür Bal Yapmaları İçin  !

Bölgede her ne kadar bitki flora çeşitlilik yapısı yeterli olmasa da bal üretimi ve arıcılık; arı yetiştiriciliği çok yaygındır Ordu ve ilçelerinde.
Arıcılık sektörü ile uğraşan kimseler baharın da gelmesi ile birlikte arı kovanları ile birlikte özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine göç ederek havaların soğumasına yakın yeniden dönüşe geçerler beraberlerinde getirdikleri tonlarca kiloluk kasa kasa petek petek ballar ile dönerler memleketlerine.

Bal Tutan Parmağını Yalar Diye Boşa Dememiş Atalarımız !

Fındıktan sonra bal ticareti başlar memleketin dört bir yanına. Milletin ağzı tatlansın; tatlı yeyip tatlı konuşsunlar; kimselerin kalbi kırılmasın diye.

SANAYİ ÜRETİMİ – SANAYİ ENTEGRE TESİSLER

Sagra Çikolata Şekerleme Fabrikası Yüzlerce Kişiye İstihdam Sağlamaktadır !

Sanayi tesisleri bir elin parmağı sayılabilecek kadar azdır Ordu şehri ve ilçelerinde. Günden güne artan nüfus ve kısıtlı olan üretim eksikliğinden dolayı geçim şartlarına ayak uydurabilmek, iş kapısı aralamak; İstanbul gibi diğer kalabalık şehirleri tercih ederek daha fazlaca para kazanabilmek için göç ederler uzak memleketlere !!
Bölgede bulunan az sayıda fındık işleme fabrikaları, soya yağı fabrikası, Çamsan Ağaç Entegre Orman Ürünleri İşleme, Sagra Çikolata Fabrikası ve ayrıca 2016 yılında Ulubey ilçesinde kapatılan Ulubey Cezaevinin yeni görünümünde Ulubey Belediyesi ile özel bir firmanın birlikte gerçekleştirdikleri protokol ile silah üretimine geçmesi sonucu sanayi üretim bazında savunma sanayine destek sağlaması açısından bölge insanına iş, umut olma yolunda üretim faaliyetlerine geçmiştir Ulubey Silah Fabrikası.

TURİZM – TARİH – KÜLTÜR- ÖREN YERLERİ

Tarihi Taşbaşı Kilisesi Şehrin Merkezi Yerinde Yer Almakta Olup Alt Kısmında Zindanlar Bulunmaktadır !

Anadolu’da geçmişten bugüne kadar yaşamış medeniyetleri de düşünecek olursak geçmiş medeniyetlerde olduğu gibi Ordu Büyükşehir ve ilçeleri sınırında günümüze kadar ayakta durmaya çalışmış tarihi eserlerin olduğunu söylemek kesinlikle doğru olacaktır. .
Atik İbrahim Paşa Camii ( Orta Camii ) – 1770 Yılı
Aziziye Camii ( Yalı Camii ) – 1890 Yılı
Hamidiye Camii ( Hükümet Camii ) – 1890 – 1892 Yılı
Selimiye Camii Yapım Tarihi: Cumhuriyet Dönemi
Taşbaşı Kilisesi – Taşbaşı Hapishaesi; Osmanlı Dönemi

BOZTEPE TELEFERİK ( TELESİJEY ) ULAŞIM HİZMETi – BOZTEPE YAMAÇ PARAŞÜT UÇUŞLARI

Teleferiğin Hizmete Girmesi İle Boztepe’ye İniş Çıkışlar Kolay Oldu !

Ordu şehri olur da Boztepe hiç unutulur mu ?Bir başka güzel olur Ordu şehrini Boztepe’den seyreylemek. Diğer şehirlerinden gelen misafirler ve yerli halk tarafından en fazla ziyaret edilen dinlence mesire alanıdır Boztepe. Şehre gelenler Boztepe’den izler şehrin deniz ile yeşile olan hasretini; bütünlüğünü.

Boztepe’ye Kolay Çıkış –
İnişler Teleferik Hizmetleri İle Sağlanmaktadır !

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Ordu şehrine ayak bastığı zaman Boztepe ve eteklerinin çorak ve çıplak olduğunu görür. Dönemin Belediye Reisinden; yöre insanına bölgenin ağaçlandırılması gerektiğini söyler. Akabinde sonraki yıllarda yapılan ağaçlandırma çalışmaları ile Boztepe ve etekleri yeşil görünümüne kavuşmuş olur Paşa’nın sayesinde. Hafta sonları ve yaz mevsiminde teleferik ile Boztepe’ye çıkanlar tarafından bayram yerine döner yeşil Boztepe!!

Geceyi  Çadırlarımızda Konaklayarak Geçirdik Gezgin Arkadaşlar İle Boztepe’de Yeşillikler Üzerinde !

Teleferik istasyonu yapılmadan önce ulaşım eski dağ yolundan sağlanırmış minibüsler ve otomobiller ile.
Sonrasında teleferik(Telesijey) 7 temmuz 2011 yılında dönemim Belediye Başkanı ve şimdiki Cumhuriyet Halk Partisi ( CHP ) Ordu milletvekili Seyit TORUN ve yüklenici firma yetkilileri ile yapılan protokol gereği Yap – İşlet – Devret modeli ile Boztepe’ye ulaşım rahat bir şekilde Teleferik ( Telesijey ) sayesinde rahat halini almış duruma geçilmiştir.

Yamaç Paraşütü Uçuşlarında Oldukça İddialıdır Ordu’ lu Yamaç Paraşütçüleri !

Ordu Boztepe yamaç paraşütü uçuşları atlayışında Türkiye’de uygun hava şartlarından dolayı Fethiye Babadağ’dan sonra 2. ideal uçuş noktası konumunda. Bölge uygun hava şartlarında yapılan uçuşlarda diğer bölgelerden gelen paraşütçülerin uğrak noktalarından biridir!
Yamaç paraşütçüleri Boztepe’den paraşütleri ile gökyüzünde nazlı bir gelin edası ile süzülerek muhteşem görsel bir sunum hazırlarlar kendilerini izleyen onlarca meraklı gözlere.

Elçiye Zeval Olmaz Derler !  Yamaç Paraşütçü Arkadaşlar  Çok Dertliler Yetkililerden Çare Aramaktadırlar Sorunlarına !

Ordu şehrinde Yamaç Paraşüt Pilotu Tarık Yıldırım Bey ile yaptığımız biz bize sohbette yamaç paraşütü sportif atlama uçuşları konusunda kendilerine teleferik ücretlerinin atlama iniş – uçuşları konusunda dengesiz bir fiyat tarifesi uygulandığını; sadece inişlerde paraşüt kullandıklarını; halbuki Boztepe’ye uçuş ekipmanları ile çıkmalarında çift yönlü olarak hem çıkış; hem de iniş tam bilet ücreti kesildiğini anlattı,bir bir sıraladı dertlerini sıkıntılarını; yetkililerden taleplerini.

Teleferik Bilet Fiyatlarında İndirimde Kesinlikle Haklı Paraşüt Atlayışı Sporcu Arkadaşlar !

Öte yandan Büyükşehir Belediyesinin Boztepe’de yaptığı son çevre düzenlemesinde kalkış iniş alanları çevresinde traşlama ve daraltılma yapıldığını, kalkış uçuş dar alanın daha zor ve uçuş emniyeti taşımadığını vurguladı.
Ehh yani haksız da sayılmaz Tarık Bey yaptığımız sohbetimizde hani!!
Fiyat konusunda Ordu’nun turizm ve tanıtımı pazarlanmasında önemli bir yere sahip olan yamaç paraşütünün tanıtılması anlamında umarım belediye yetkilileri ve yüklenici işletmeci ulaşım firması bu düzensizliğe çare olur umudunu taşımaktayız hep beraber.

BOZTEPEYE ÇIKMALI ŞU ORDU’YA BİRAZ DA BURADAN BAKMALISINIZ

Boztepe’ye Mutlaka Çıkmalı Ordu Şehrini Buradan Gözlemlemelisiniz !

Nihayet geldik bir marka şehirler, yaşayan yüzler konulu yazı dizimin daha sonuna arkadaşlar.
Bir şehri anlayabilmek tamamen o şehrin yaşam kültür ve insanını tanımaktan geçer.
Bu bölümde Ordu şehrini yazı dizimde ele alırken ağırlıklı olarak şehrin genel yapı kültür; yaşayış, coğrafi koşullarını ele alıp izlenimlerimi yazıp anlatmaya çalıştım.
Kabul etmek lazım ki bir yeri veya bir şeyi anlatırken üç veya beş cümlelik yazılar ile anlatılmayacağını hepimiz bilmekteyiz.
Başka bir gün ve zamanda Ordu şehrini değişik konular ile ele alıp yazmayı düşünüyorum. Web bloğumu okuma zahmetini gösterdiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Kalın sağlıcakla arkadaşlar.

Soner Gürkan Yücel

Merhaba bendeniz Soner Gürkan YÜCEL. Tabiri caizse yolda olan seyahat tayfasının gezgin - seyyah abisiyim. 02.05.1972 Kırıkkale doğumluyum. 1990 yılından bu yana kamu kurumunda sağlık personeli olarak halen görev yapmaktayım. S Seyahate çok ufak yaşlarda yolları, ülkeleri tanımakla başladım. Sonraki dönemler bu benim için bir tutku, geri dönülmez tarifi anlatılmaz bir yaşam biçimi haline dönüştü. Deli dolu, macera ve adrenalin tutkunu; seyahatte iflah olmaz bir sırt çantalı gezgin- seyyahım. Bir kaç yabancı dili akıcı olarak konuşabiliyor; seyahatlerimi yıllardır yürüyerek yapıyorum; 1987 yılından bu yana profesyonel olarak tehlikeli ve uzak yollardayım. Doğada ileri yaşam, hayatta kalma teknikleri; strateji uzmanı olarak resmi kuruluşlara; belli gruplara pratikte ve uygulamalı eğitimler vermekteyim. Profesyonel olarak özellikle yurt dışı ağırlıklı tursuz, sponsorsuz; reklamsız seyahatlerimi kendi bütçemden yapıyorum. Daha çok uzun yollar gideceğimi umuyorum!

8 Comments:

  1. ORDULU OLMAYAN VE KEND,İN,İ ORDULUDAN DAHA COK ORDULU KABUL EDEN
    SONER KARDEŞİME TEŞEKKUR BİR ORDULU BU KADARİÇTEN ORDYU ANLATAMAZDI TEŞEKKURLER SONER KARDEŞİM

  2. Yüreğine,kalemine sağlık dikenli yolun yolcusu Soner kardeşim.Ne guzeL de anlatmissin.

    • Bir seyyah sadece görüp yaşadıklarını kendi gözlemleri ile deneyimleri ile yazmalı kayıt altına alıp doğru alanlarda paylaşmalı ki insanlara fayda getirmesi umudu ile yaşamalı. Ordu izlenimlerimi anlaşılır bir dille kendi penceremden yazıp nacizane paylaşma gereği duygum. Çoıkta güzel yaptığıma inanıyorum. Saygılarım ile.

  3. İnsanı da doğası kadar iyidir, sıcakkanlıdır Ordu’nun 🙂 Güzel yazı abi ellerine sağlık

  4. Harika bir Ordu tanıtım yazısı olmuş. Sende edebiyat ruhuda var Soner. .Ben bu yazida bunu farkkettim.
    Bence kitap yazma zamanin gelmiş kesinlikle. Üniversitelerde verdiğin seminerden firsat bulursan bence bir düşün bu kitap yazma konusunu. Çalışmalarında başarılar dilerim. Bir Ordu’ludan daha iyi tanitmissin Ordu şehrini.

  5. Soner hocam,karadenizimizin şehri olan Orduyu ve Ulubey ilçesini çok güzel bir şekilde tanıttiğınız için bende bir Ulubeyli olarak çok teşekkür ediyorum size.Yazılarınızın devamını bekliyoruz.Hayatında başarılarının devamını dilerim.Security TEMEL DURMUŞOĞLU.

  6. EH İŞTE, AMA BİRAZ EKSİK OLMUŞ TABİ…
    KOLAY GELSİN byGezgin…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.